Recep Tayyip Erdoğan, Milli Türk Talebe Birliği Genel Kurulu’na katıldı.
Burada konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde Gazze meselesi vardı.
Dün Almanya’ya yapmış olduğu ziyaretle ilgili ayrıntı veren Erdoğan, muhataplarının Gazze meselesine yönelik olumlu bir intiba vermediklerini söyledi.
“Yatıyorlar kalkıyorlar Hamas da Hamas”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yatıyorlar kalkıyorlar söyledikleri şey Hamas da Hamas” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Gazze konusunda şunları söyledi:
konuşmasında şunları kaydetti:
Milli Türk Talebe Birliğimizin 62. Genel Kurulu’nun hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Kuruluşundan bugüne Milli Türk Talebe Birliğimizin çatısı altında görev alan, hizmet veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Bugün de aynı kutlu mücadeleyi sürdüren kardeşlerimizin her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Genel kurulumuzda hizmet bayrağını devralacak olan kardeşlerime rabbimden başarılar diliyorum. Bilindiği gibi Milli Türk Talebe Birliği’nin kuruluşu 1916’ya kadar gider. Cumhuriyetin ilanından sonra da çalışmalarını sürdüren birliğimiz Hatay meselesinin en hararetli günlerinde aldığı aksiyon sebebiyle 1936 yılında kapatılmıştı. Yaklaşık 10 yıl sonra yeniden faaliyete geçen Milli Türk Talebe Birliği 1965 yılına kadar ismine ve temsil ettiği misyona pek de uyuşmayan bir yönetimin elinde adeta bizar olmuştu. Daha sonra yeniden isminde ifadesini bulan milli bir çizgiye yönelen birliğimiz benzer pek çok sivil toplum kuruluş gibi 12 Eylül darbesinin enkazı altında kalmıştır.
Kalbi ülkesine ve milletine hizmet aşkıyla çarpan büyüklerimizin ve gençlerimizin ısrarlı takibiyle birliğimiz 2008’de resmen tekrar faaliyete geçmiştir. Milli Türk Talebe Birliği yaklaşık 107 yıllık tarihi ile ülkemiz gençliğinin önünde maziden atiye kurulan bir köprü olmayı sürdürmektedir. Çanakkale Savaşı döneminden başlayıp, milli mücadele ve cumhuriyetin çeşitli evrelerine kadar uzanan süreçte birliğimiz daima milletimizin saldırı altındaki değerlerinin savunucusu olmuştur.
Türkçe hassasiyetinden Bulgaristan’daki Türk mezarların tahribine karşı çıkmaya, Hatay’ın anavatana katılmasından Sovyet tehdidi ile mücadeleye, Kıbrıs meselesini sahiplenmekten Doğu Türkistan ve Kerkük’teki gelişmelere, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması davasından Büyük Türkiye Vizyonuna kadar gerçekten çok geniş bir yelpazede bunun örneklerini görmek mümkündür. Biz de gençlik yıllarımızda bu çatı altında pek çok faaliyete katıldık. Pek çok kültür ve sanat programında bir fiil yer aldık. Fakir de burada tesisler müdürlüğü yaptı, kültür müdürlüğü yaptı ve özellikle de üstadımızın jübilesi ile alakalı burada bir seçim yapıldı. Bu koltuklar o zaman yoktu. Tahta koltuklar ve iki arkadaş finale kaldık. Bir arkadaşım o kendine göre çok uzunca bir üstadın takdimine hazırladı. Ben de şöyle bir A4’ün yarısı kadar bir takdim hazırladım. Tabi üstadımızın bazı ifadeleri çok ağırdı. Diğer arkadaşıma onu yaptırmadı. Görevi fakire verdi. Jübilesini spor sergi sarayında yapıyoruz. Yani bugünkü Harbiye’de bulunan salonun yerinde spor sergi sarayı vardı. İstanbul’un en büyük spor salonu orasıydı. Trübinler çöktü muhteşem bir katılım ve üstadımızın orada başlayan o jübile serüvenini İzmir, Ankara devam ettirdik. Böyle bir süreç söz konusu. Böyle bir süreç söz konusu. Şimdi Ayasofya’yı konuşuyoruz hep. Ayasofya’da su terazisinin Sultanahmet’te bulunuyoruz konuşmacılar orada. Miting meydanda devası ve o meydandaki mitingde az önce de söylendiği gibi üstadımız orada Ayasofya açılacak, Ayosafya açılacak hem de nasıl açılacak diyerek o günden işaret fişeğini yaktı. Elhamdülillah Ayasofya’yı açmak da bizlere nasip oldu.
Milli Türk Talebe Birliği’nin en önemli özelliği ülkemizdeki milliyetçi ve mukaddesatçı gençlerin tamamını kucaklamayı başarabilmesidir. Kimi dönemlerde farklı ekollerin ağırlığı hissedilmiş olsa da birliğin bu vasfını korumaya özen gösterdiğini görüyoruz. Bugün de birliğimizden beklentimiz gençlerimizin siyasi, sosyal, kültürel ve teknolojik olarak yoğun bir küresel bombardıman altında kaldığı şu dönemde aynı kuşatıcılığı sergilemeye devam etmesidir. Şu anda karşımda bulunan spor salonunda bulunan tüm gençlerimizden benim ricam, istirhamım aman ha şu kucaklayıcı vasfınızı asla kaybetmeyin. Bir olacağı, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız.
Ayrıntılar geliyor…