Bölge araştırmaları sırasında bir kazıcının operatörü, cesetlerin kafataslarına aldığı darbeyle duraksadı. Bu kalıntılar, 7.000 ila 8.000 yıl öncesine aitti.
Peki bir gölet, binlerce yıllık cesetlerin kafataslarını korumayı nasıl başarmıştı?
Webtekno’nun aktardığına göre şaşırtıcı olan şey Florida olarak bilinen bu bölgedeki göletin, cesetleri oldukça iyi korumasıydı. Hatta bazılarının beyin dokuları, hala cesetlerdeydi. Windower arkeolojik alanında keşfedilen bu 177 ölü insan, Kuzey Amerika’nın şimdiye dek keşfedilen en önemli ceset alanlarından biriydi.
Windower, ceset kalıntılarını öylesine iyi muhafaza etmişti ki bu alan, insan DNA’sını en kapsamlı karakterize eden bölge olarak kabul edildi. Bu cesetler, yanları üzerine bükülmüş bir pozisyonda gömülmüştü.
Üstelik 7.000-8.000 yıl boyunca yerlerinden kıpırdamamış ve bataklığın, yaklaşık 1 metre derinliğine kadar batmışlardı. 1984’ten 1987’ye kadar yapılan kazılarda, bu 177 kişi içinde her yaştan insan vardı.
Peki bu gölet, insan cesedini nasıl bu kadar iyi koruyabildi?
Aslında bataklıklar, kalıntıları koruma konusunda son derece başarılıdır. Hatta bazen cesetler, o kadar bozulmamıştır ki bunlar, günümüz cinayetlerine bile karışır.
Ayrıca bu arkeolojik alanın cesetleri bu kadar iyi muhafaza etmesinin nedeni, çok sayıda mineral içermesidir. Mineral sayısının fazla olması, genellikle açık havadaki ölü beden dokularındaki bakteri ve mantar ayrışmalarını engeller.