Filistin’de yıllardır savaş suçları işleyen ve son 8 aydır Gazze’de büyük katliamlar yapan işgalci İsrail, uluslararası mahkemelerin yürüttükleri soruşturmaları engellemek için her yolu mubah görerek baskı kurdu. The Guardian gazetesinin, İsrailli muhalif medya organları +972 ve Local Call ile birlikte ulaştığı belgelere göre, 2016 yılında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından göreve getirilen eski MOSSAD Başkanı Yossi Cohen, İsrailli yetkililere karşı açtığı savaş suçları soruşturmasını engellemek için dönemin UCM Başsavcısı Gambiyalı Fatou Bensouda’yı hedefe koyarak tehditler yöneltti. Tehditlerin başlangıcı, Bensouda’nın Filistin’deki durumla ilgili bir ön inceleme başlatmaya karar verdiği 2015 yılına dayanıyor. 2021 yılı sonunda görev süresi biten Cohen’in bu soruşturmayı engellemek için bizzat UCM Başsavcısı’na baskı kurmak için harekete geçtiği ve İsrail hükümetinin de bu durumu desteklediği ifade edildi.
UCM’yi hedef alan İsrail istihbarat faaliyetleri Mossad koordinasyonunda, iç istihbarat servisi Şin-Bet, askeri istihbarat birimi Aman ve siber istihbarat birimi Unit-8200 tarafından yürütüldüğü kaydedildi. Toplanan istihbarat bizzat
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya iletildi.
Bensouda’nın çeşitli münasebetlerle Cohen tarafından kendisine baskı kurulduğunu mahkemeye belgeleriyle birlikte bildirdiğini belirten kaynaklar, Bensouda tarafından mahkemeye verilen belgelerde Cohen’in kendisine “Bize yardım etmelisin ve bırak biz seninle ilgilenelim. Kendinin ya da ailenin güvenliğini tehlikeye atacak işlere bulaşmak istemezsin” diyerek ölümle tehdit ettiğine dair kayıtların da yer aldığını dile getirdi.
Mossad Başkanı’nın faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olan bir kişi, Cohen’in Bensouda’yı korkutmak ve etkilemek için sonuçta başarısız olan bir çabanın parçası olarak ona karşı “aşağılık taktikler” kullandığını söyledi.
İsrail’in Bensouda’ya yönelik yaklaşık bir yıl süren baskılarını yakından takip ettiği belirtilen iki kaynağın The Guardian’a verdiği bilgiye göre Cohen, UCM soruşturmasını engellemek için özel hayatın gizliliğini ihlal, şantaj ve tehdit gibi aşağılık yöntemlere başvururken Bensouda’nın ailesini de hedef aldı. Söz konusu kaynaklar, Bensouda’nın eşi ve aile üyelerine ait gizli kayıtları takip eden MOSSAD, bu kayıtları kullanarak Cohen aracılığıyla UCM Başsavcısına itibar suikastı tehditleri yöneltti.
Kaynaklar, Mossad’ın bunu yaparken Demokratik Kongo Cumhuriyeti (KDC) Eski Cumhurbaşkanı Joseph Cabella’dan destek aldığını öne sürdü.
İsrail istihbaratı yalnızca Bensouda ve ailesini değil o dönem görev yapan UCM yetkililerini de takibe aldığı belgelerde görülüyor. Bensouda’nın halefi Kerim Han dahil birçok yetkilinin telefonlarının, mesajların, e-postalarının ve belgelerinin MOSSAD tarafından ele geçirildiği yayınlanan haberde yer aldı.
MOSSAD’ın Bensouda’yı etkileme çabalarına ilişkin ifşaatlar, mevcut başsavcı Kerim Han’ın geçtiğimiz günlerde UCM yetkililerini “engelleme, sindirme ya da uygunsuz şekilde etkileme girişimlerini” kovuşturmakta tereddüt etmeyeceği uyarısında bulunmasıyla ortaya çıktı.
Şubat ayında Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Naledi Pandor, İsrail istihbaratının, Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açılan soykırım davasından ötürü kendisini tehdit ettiğini açıklamıştı. Pandor, sosyal medyada defalarca hedef gösterilen ailesinin güvenliği için endişeli olduğunu belirtmişti. Hedef gösterilmesinin İsrail istihbaratının bir hareket biçimi olduğunu savunan Pandor, UAD’de açılan davadan vazgeçmeyeceklerini ilan etmişti.